12 Eylül 2021 Pazar

TOZ AROMALARIM

 



 Merhabalar 😊

Bugün sevdiğim ve sevmediğim aromalarımı paylaşmak istedim. Hemen konuya geçelim :)




Tereyağı Aroması: 

Tat olarak daha çok margarin kıvamında. Ama ben severek poğaçalarda ya da tuzlu pankeklerimde kullanıyorum.

Sıcak Çikolata ve Çikolata Aroması:

İkisi de benzer tada sahip. Sütlü çikolata tadında:)

Ben keklerde,kahvede ya da yulaf lapalarında kullanıyorum.

Beyaz Çikolata Aroması: 

Beyaz çikolatadan hoşlanmayan ben buna bayılıyorum. Beyaz çikolata da olan o yoğun süt ve yağ tadı sıfır olan bir beyaz çikolata düşünün :)

Ben yağsız süt ve aroma ile sıcak beyaz çikolata karışımı yapmıştım. Bu karışıma kahve de eklerseniz daha da mükemmel olur :)



Petibör Aroması

Birebir petibör desem :) Sevmeyeni yoktur sanırım :)

Ketçap Aroması:

 Ben şeker bulunan ürünleri tüketmediğim için, ketçaplarımı kendim yapıyordum. İçerik olarak bahratlarını kullansam da tam aynı tadı istediğimden bu aromayı almıştım. İyi ki de almışım. Bire bir aynı oluyor. Fakat şu an şekersiz ketçaplar aldığımdan sadece ketçap soslu yemekler yaparken kullanıyorum.

Eğer şekersiz ketçap arıyorsanız tık tık



Antep Fıstığı Aroması: 

Bu aromadan çok aşırı memnun kalmasam da kötü de diyemeyeceğim. Çünkü vanilya aroması ve tatlandırıcı ekleyip sos yaptığımda aşırı baskın olamasa da güzel bir tat veriyor. Ama olsa da olur olmasa da olur gibi :)

Fındık Aroması: 

Bayılarak kullandığım ve tekrar tekrar aldığım bir ürün. Kahve,kek,sos ya da yulaf lapası aklınıza gelebilecek her alanda kullanabilirsiniz :)



Yer Fıstığı Aroması: 

Ağır olmayan bir yer fıstığı aroması olduğunu söyleyebilirim. Ben baharat karışımlarım da kullandım genelde.. Denemek isterseniz; soğan tozu,sarımsak tozu,toz zencefil, çok az kakao ve yer fıstığı aroması karıştırıp ızgara tavuk,tuzlu kraker ya da fırında sebze yaparken kullanıyorum.

Tabi Muzlu&Tarçınlı kek yaparken de kullandığımı atlamamalyım :))

Tütsü Aroması: 

Daha önce de söylediğim gibi soslarım eskiden evde yapıyordum. Buna barbekü sos da dahil:) Bu aromayı da köfte ya da barbekü sos yaparken kullanıyordum :)



Krema Aroması: 

Bir sevdiğim aroma daha :) Kullanım alanı açısından çok alanda kullanılabilir. Ama ben genel olarak yoğurtlu dondurmalarımda ya da kendi yaptığım yağsız süt tozlu kahve karışımlarımda kullandım. Her ikisinden de memnun kaldım.



Hindistan Cevizi Aroması: 

Hindistan cevizi aşığı olarak garip bir şekilde bu aromayla aramız pek iyi değil. Tat olarak sevilebilir olsa da ardından gelen toz yumuş hissiyatı hiç hoş değil :D



Bal Aroması:

Çok yüksek beklentim yoktu. Çünkü bal sevmem :D Tarçınla karıştırdığımda garip bir şekilde ekşi bir tat aldım. Ama toz hardal,soğan ve sarımsak tozu ile yaptığım baharat karışımına eklediğimde bayılarak kullandığım bir aroma oldu:)

Kaymak Aroması: 

Kaymak aromasından da beklentim yoktu. Çünkü kaymak da sevmem :D Ama tat olarak bisküvi aralarındaki krema ile aynı tat verdiğinden aşk yaşıyoruz :)

Karamel Aroması: 

Karameli sade olarak sevmesem de tarçınla uyumuna bayılıyorum. Alırken de tek düşüncem tarçınlı karamel aromalı kurabiyeler yaparken kullanmaktı. Severek kullanıyorum.



Ceviz Aroması: 

Bunu da kekler ya da pankeklere kullanmak için almıştım. Fakat keklere kullandığımda sevemedim. Tekrar şans vermek için cevizli kahvaltılık soslardan yapıp aromadan ekledim. Ve nooooo :/ Almayınız efendim :D

Süt Aroması: 

Ne amaçla aldığımı hatrlamıyorum:D Yulaf laparım için almış olsam süt tadından hoşlanmıyorum. Kullandımmı onu da hatırlamıyorum :D

Tereyağlı Karamel Aroması: Tamamen saçmalık. Tereyağlı karamela tadında olur diye almıştım. Ki onu da sevmem :D Ama sade ve sadece tereyağı yani margarin tat ve kokusuna sahip. Almanıza asla gerek yok!

Susam Aroması:

Bunu alırken tek düşüncem dr oetker'in susamlı mahlepli kabartma tozundan yapmaktı :) Evet kabartma tozunda bile şeker var! Ama maalesef umduğumu bulamadım. Ve sen de bizimle değilsin :D


Aromaları bu kadar anlatmışken almak isteyenler için tık tık


25 Ağustos 2021 Çarşamba

BİRAZ DA BENDEN...

 


Sanırım bazı acı ve kayıplar, insanı değiştiriyor.

Bazen düşünüyorum da ilk ne zaman değiştim? Biliyorum aslında..

Fakat kabullenmek ne mümkün!

Benim en büyük sorunum da buydu...

Kayıplarımı da acılarımı da kabullenmemek...

Yada her şeye her zaman geç kalmak..

Biliyorum bugünün ne kadar değerli olduğunu oysa..

Bunu bilmeme rağmen, çocukluğunu ve gençliğini yitirmiş bir yetişkinim bugün!

Ne zaman bu kadar parçalandı içim?

Ne zaman bu kadar küstüm tüm herkese?

Kızgın değilim kesinlikle!

Ama ne zaman bu kadar güvenimi kaybettim tüm insanlığa?

Sanırım bunu da biliyorum.

Hakikaten söylendiği gibi bir kişiye küsünce tüm insanlığa küsüldüğünü kendimde anladım.

Peki neden içimde bir şeyler bozulmuş da tamir edilmeyi bekliyormuş gibi hissediyorum?

13 Haziran 2021 Pazar

BİR ANOREKSİK HİKAYESİ İKİ ÇOCUK BİR AŞK 9 (FİNAL)


 

Küçük kız sonunda olanların farkına vardı. Ağlamaya başladı. Ablası ise Efe'ye aslında neden ayrıldıklarını ve gerçekleri abisinin anlattığını söylemenin daha doğru olacağından Efe'ye her şeyi anlatmak istedi.Bu yüzden Efe'nin ardından gitmek için evden çıktı.

Fakat bir felaketin olacağını bilmiyorlardı.

Efe bileklerini kesmişti. Küçük kızın ablası ise Efe'yi hemen evlerine çıkardı. Küçük kız Efe'yi o halde gördüğünde şok geçirmişti. Annesi hemen Efe'nin yaralarına müdahale ederken, bir yandan da küçük kızının kendine gelmesi için bağırıyordu. Efe ise hala annesine onları ayırmamasını söylüyordu.

Ambulans aradılar ve Efe'yi hastaneye kaldırırlarken küçük kız o kilitlenmiş tek kelime edemeyen haliyle Efe ile gitmeye çalışıyordu. Tuttular küçük kızı ve Efe de abisiyle hastaneye kaldırıldı. Polisler geldi,tutanaklar tutuldu, sonuçta bu gerçek hayattı...

Kapının önü kanlar içinde, küçük kız donup kalmış ve polisler...

Efe gitmiş hikayeleri bitmiş...


-SON-

BİR ANOREKSİK HİKAYESİ İKİ ÇOCUK BİR AŞK 8



 Bu durum Efe'nin de kontrolden çıkmasına sebep oldu. Kıskançlıklar dozunu aşmıştı artık.

O kadar ki küçük kızın onu bırakıp başka üniversiteye gideceğini düşünüyordu.

Ve kimse yüzünü görmesin diye sürekli küçük kıza kafasını kaldırmadan uyumasını söylüyordu.

 Oysa küçük kızın yaşayacağı bile belirsizdi. Dedim ya Efe küçük kızın sağlığı Efe'nin de raydan çıkmasına neden oldu.

Gitgide ikisi de kontrolden çıkıyorlardı. Bununla beraber küçük kıza bir şeyler doğru gelmemeye başladı. Ama hala Efe'yi bırakmayı göze alamıyordu. Efe bu durumlar içerisinde ailesiyle de tartışmaya başlamıştı. Bir gün Küçük kıza kuzenleriyle bir yerlere gittiğini söylemişti.

Ve birden kapı çaldı. Efe'nin annesiydi! Efe'nin nerede olduğunu soruyordu. Küçük kız Efe'nin annesine,  Efe'ye ulaşıp eve gitmesi gerektiğini ya da annesiyle konuşması gerektiğini söyleyeceğini ve korkmaması gerektiğini söyledi.

En nihayetinde de Efe'ye küçük kız ulaştı. Ve eve gitmesi gerektiğini anlattı. Efe de eve gideceğini söyledi küçük kıza...

Bu sorunda bir şekilde geçti gitti.

Yılbaşı zamanı geldi ve Efe küçük kız ve ailesiyle birlikte geçirmeye karar verdiler.

O gün o kadar mutlulardı ki, büyük felaketin geleceğini anlarmış gibi son kez gülermiş gibi....

Ve Efe o günden sonra ailesiyle çok büyük sorunları olduğunu küçük kıza anlattı.

Olsundu, bunu da atlatırlardı..

Küçük kız Efe'nin babasıyla konuşmaya karar verdi.

Sonuçta büyükler affederdi. Ve Efe'nin bilgisi olmadan babasını aradı. Babası hala çok kızgındı Efe'ye..

Bu şekilde halledilmeyeceğini anlayınca,küçük kız abisiyle konuşmaya karar verdi.

Ablasını da yanına alıp abisiyle konuşamaya gittiler.

Dünyasının başına yıkılacağını bilmeden.

Abisine konuyu açtı küçük kız ve ablası. Efe'nin abisiyse Efe'nin yalanlarından bahsettikçe küçük kız donakalmıştı. Ve abisi, küçük kıza bu işin daha da çirkinleşmeden bitmesi gerektiğini söylemişti.

Abisinin bunları anlattığını söylemeden, küçük kızın Efe'den ayrılmasını söylemişti.

Küçük kızın ablası kardeşinin ne hale geldiğini fark edince, onu hemen uzaklaştırdı oradan..

Eve döndüler. Küçük kızın ablası bütün olanları annesine anlattı. Ve sonunda bir karar varıldı bu şey adı her ne ise bitecekti.

Küçük kız Efe'yi çağırdı. Tesadüf bu ya,küçük kızın annesi Efe'nin en sevdiği yemeği yapmıştı.  Küçük kızın ablası da kardeşi gibi seviyordu Efe'yi. O yüzden herkesin yüzünden bir şeylerin normal olmadığı anlaşılıyordu.

Efe de haliyle bunu sorguluyordu. Küçük kız ise biraz daha ertelemek için Efe'ye yemek yedirmeye çalışıyordu. Saçmalık!

Sonunda Efe'ye konuşmaları gereken birşey olduğunu söyledi. Odasına geçtiler. Efe'ye soğuk kanlılıkla onu aslında hiç sevmediğini ve ilk aşkını aslında hiç unutamadığını söyledi.

Efe ilk önce afalladı ve bunu şimdi mi anladığını sordu küçük kıza...

Küçük kızın başka hiçbir bahanesi yoktu. Abisi söylememesini istemişti. Efe ise anlam vermese de kabul etmişti. Aslında bu küçük kızın onu sevdiğine hiç inanmadığının en büyük kanıtıydı. Küçük kız ise bütün yalanlarını duyduktan sonra kızgındı,çok ama çok kızgındı..

Ablası küçük kıza son bir kez de olsa sarılması gerektiğini söyledi.

Bunun üzerine küçük kız Efe tam kapıdayken ona son bir kez sarılmak istediğini söyledi.

Sarıldılar ve kapı kapandı...

BİR ANOREKSİK HİKAYESİ İKİ ÇOCUK BİR AŞK 7

 


Kızgınlıklar,kırgınlıklar zamanla unutuldu. Küçük kız da Efe de mutlulardı.

Ve bir şekilde yaz geldi. Küçük kızın yıllarca gitmek için can attığı o yere artık gitmek istemiyordu. Efe'den uzak kalmak en son isteyeceği şeydi..

Gitme zamanı geldiğinde kendilerini bu duruma alıştırdıklarını sandılar. Fakat Efe küçük kız giderken kendini tutamadı ve ağladı.

Küçük kız her zaman ki gibi belli etmedi duygularını Efe'ye..

Küçük kız da Efe de ilk kez bu kadar ayrı kalacaklardı.

Efe'yi küçük kızın ilk aşkını göreceği korkusu kapladığından, küçük kızı çok sıkmaya başlamıştı. Oysa küçük kızın tek düşündüğü ve özlediği kişi Efe'ydi. Fakat Efe'ye de kızamıyordu. Efe onunla ilgili her şeyi bildiğinden bunu yapmasının normal olabileceğini düşünüyordu.

Telefonla sürekli konuşurlarken her zamanki gibi mutlulardı. Ve küçük kız Efe istemediği için ailesi dışında hiç kimseyle dışarı çıkmıyordu.

Bir gün Efe bu kıskançlık olayını abarttıklarında küçük kızla tartıştılar. Ama her zamanki gibi bir tartışma boyutunu aşmıştı.

Ve Efe dayanamayıp küçük kızın yanına gitmeye karar vermişti.

Fakat bu durum küçük kızı ilk başta ne kadar kızdırsa da sonunda yine her zamanki gibi barıştılar.

Hayaller kurdular,kocaman bir gelecek inşaa ettiler kendilerine...

Efe'nin dönme vakti geldiğindeyse, içi daha rahattı.

En azından artık güvenmeyi öğrenmişti Efe...

Öyle böyle derken yaz tatili bitip birbirlerine kavuşmuşlardı. Yeni bir dönem başlamıştı.

Fakat bu kez aynı sınıfta değillerdi. Bu kez küçük kız Efe'nin ondan uzak olmasına katlanamadı. Evet o da çoook kıskanıyordu onu..

Ve  ne yaptı etti Efe'yi kendi sınıfına aldırdı. Fakat küçük kızın sağlık durumu artık raydan çıkmıştı.

Bir yandan mutlu bir yandan da ölüyordu.

BİR ANOREKSİK HİKAYESİ İKİ ÇOCUK BİR AŞK 6


Efe ve küçük kız zamanlarını hep birlikte geçiriyorlardı.

Hayatları hastalıkla beraber geçse de mutlulardı..

Fakat kız günden güne daha da zayıflıyordu.

Ve Efe hakkında ne kadar çok şey bildiğini düşünse de, aslında onu gerçekten tanımadığını zaman içinde insanlardan duyduklarıyla anlıyordu.

Fakat, duyduklarına asla ve asla inanmıyordu.

Bir gün duyduklarının gerçek olduğunu ablasından öğrendiğindeyse yıkılmıştı.

Yüzleşme zamanı ise okuldu...

Her sabah olduğu gibi okulda beraberlerdi. Fakat küçük kız gerçeklerle yüzleşmekten korkuyordu.

Çünkü ondan vazgeçmek istemiyordu. Bu yüzden Efe'nin sevmediği ne varsa yapıp okuldan gitmesini sağladı.

Küçük kız pencereden Efe'nin gidişini gördükten sonra hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladı.

Bütün dersler boyunca susturamadı kendini.

Eve geldiğinde hala ağlamaya devam ediyordu.

Küçük kızın ablası Efe'nin kızı üzmemek için gerçekleri söylemediğini ve onunla en azından bir kere daha görüşmesi gerektiğini söyledi.

Küçük kız zaten dünden hazırdı, Efe'ye inanmaya. Çünkü henüz on kaybetmeye hazır değildi.

Küçük kız hayatında ilk kez birinin onu sevmesine izin veriyordu. Üstelik ona ailesi kadar güveniyordu.

Hem kırgınlık hem kızgınlıkla Efe'ni yanına gitti.

Efe'ye baktı,konuşamadı ve tokat attı.

O tokatı kendine attığını ve onu affetmenin çok büyük bir aptallık olduğunu düşünerek.

Ama Efe'yi seviyordu. Ve bu ondan vazgeçmesi için çok büyük bir engeldi. 

3 Ocak 2021 Pazar

Ve sonra bir bakmışsın en sevdiğinden kalbini saklar olmuşsun..

Duvarlar örmüşsün arana, milyonlarca...

Hiç ayrılmam dediğinden uzaklara düşmüşsün, kilometrelerce...

En çok tanıdığın insana yabancılaşırsın beraber büyümemişcesine..

Özlersin...


 

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...