27 Kasım 2013 Çarşamba

ANOREXİA'YA DAİR

Kabullenmek en zoru derler ya o misal anorexia da...
 İsmini bile ilk zamanlar telaffuz edemediğin ama bütün kontrolünü senden alan bir şey...

İlk teşhis konulduğunda inanmamıştım; Çünkü hemen ne olduğunu araştırıp sadece dış görünüşümde bu denli boyutlarda bir zayıflığın söz konusu bile olmadığının farkındaydım...

Aynı zamanda o fotoğrafları gördüğümde insanlar yazık derken benim için
güzel kelimesinin
 tam anlamıyla oturmuş haliydi...
 Bu da çevremdeki insanların hastalığımı kabullenişiydi..
Peki ben kabullendim mi? Hayır!




Bir kere ben onlar kadar ince değildim(henüz)! 
En büyük takıntım olan bacaklarım hala onlar kadar ince
 (yani dışardaki insanların deyimiyle çöp gibi!) değildi....


 Zaman geçtikçe zayıflasam da hala onlar kadar zayıf değildim... 
Doktorlar parmaklarıyla gösterse de,hormon tahlillerim iyice kontrolden çıksa da, susuzluktan bayılmaya hatta beyin sıvım azalsa da onlar kadar zayıf değildim! 
Herhalde beni ve tüm anorexia hastalarını en güzel anlatan fotoğrafta budur... 


Çünkü sorun bende değil gözlerimdeydi... Anorexia insanı bu denli kör edebiliyor... Şimdi değiştin mi diye soruyorsunuz biliyorum...
 Değişmedim maalesef.... 
Sadece kendimi ne zaman ve nasıl koruyacağımı biliyorum... Aynalardan,tartılardan uzak bir hayat kolay değil...
 En azından ölümcül değil diyerek avutuyorum kendimi...


Bildiğiniz üzere şuan çoğu besine karşı alerjim olduğu için şişim.
Bu gıdalardan uzak durarak diyet yapıyorum.
Bu sayede şişlerim geçecek ve yine normale döneceğim... 


Bana göre olan normal kavramı çoğunuza göre incelikten kopacak dediğimiz tabirde olsa sınırlarımı korumayı biliyorum..
Özellikle bu dönemimde aynaya bakmaktan çok kaçınıyorum... 
Çünkü biliyorum ki bu halimi 
görürsem dehşete kapılıp yine
 kontrolden çıkacağım... 
Zor dimi? 


İnsan sağlığı bir kez kayıp gittiği zaman öyle eski haline dönmüyor maalesef... Sadece kabullenmeyi öğreniyorsun...
Anorexia hastalığına gelirsek;
 Kimi çok az yer,kimi her şeyden az yemeyi tercih eder,kimi bazı yiyeceklere düşman gözüyle bakar aynı zaman da devamlı bir yediğini yakmak ve bağırsak hızlandırıcı kullanarak yediğini hemen vücudundan atma çabasındadır
(ki bu ben oluyorum)...


Anorexia hastaları çoğu zaman yemek yemeseler de etrafındaki insanlara yemek yapmak,yemek yedirmek gibi davranışlara sahiptir; ki bu da kendilerinin almadıkları kalorilerin başkalarına yedirme çabalarıdır
(bunu da yaşadım)


Ve üzülerek anlatmak istediğim bir anım ise annem yemek yedikten sonra beni öpmek istediğinde bir hışımla onu iteklemiştim.
 Hastalıktan o kadar gözüm kör olmuştu ki annemin beni öpmesiyle onun yediği normal yemeklerin kalorilerinin bana geleceğini düşünmüştüm....


Sizi anne sevgisinden bile mahrum eden bir hastalık daha ne denilebilir ki....
Hayata dair onca yaşanmışlığa rağmen pes etmedim bunu da atlatacağım diyorum.
 Şimdilerde; sonuçta ölebilirdim ama ölmedim diyorum kendime ve
 hep tekrar tekrar aynı cümle geçiyor içimden:

ASLA VAZGEÇME!

26 Kasım 2013 Salı

KADINA ŞİDDETE HAYIR !!!


Bugün 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Uluslararası Mücadele Günü, bugünün anlam ve önemine dikkat çekmek isteyen KADEM (Kadın ve Demokrasi Derneği) çarpıcı bir açıklama ile kamuoyunun karşısına çıktı.

25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Uluslararası Mücadele Günü ‘nde farkındalık oluşturma ve bir kez daha bu çok hassas ve önemli mesele üzerine tüm dikkatleri çekme adına “Erkeksen Öfkeni Yen!” Sloganıyla yola çıkılmıştır. Aynı doğrultuda KADEM tarafından hazırlanan kamu spotu tüm ulusal kanallarda gün boyunca yayınlanacaktır. Gazetelerde yayınlanacak tam sayfa ilanlar, İstanbul ‘un çeşitli yerlerinde asılacak billboardlar, toplu taşıma araçlarındaki tutacaklar gibi pek çok farklı alanda da konu ile ilgili görsel çalışmalar yer alacaktır. Televizyon programlarına katılımlar gerçekleşecek ve programlarda “Erkeksen Öfkeni Yen!” sloganıyla hazırlanan kupalar kullanılarak konunun gündeme taşınması sağlanacaktır. Ayrıca sosyal medya alanında da #erkeksen hashtagiyle Twitter’ da gün ortasında bir çalışma gerçekleştirilecektir.

KADEM Kadın ve Demokrasi Derneği olarak “kadına yönelik şiddete karşı mücadele” kapsamında gerçekleştireceğimiz kampanyanın, siz değerli basın mensuplarının haber desteğiyle geniş kitlelerle ulaşarak konu ile ilgili toplumsal farkındalığın daha da artacağına inanıyor, herkese karşı ter türlü şiddete karşı olduğumuzu ve kadına yönelik yapılan şiddeti kınadığımızı tüm kamuoyu ile paylaşmak istiyor

25 Kasım 2013 Pazartesi

BÜTÜN ÖĞRETMENLERİMİZİN ÖĞRETMENLER GÜNÜ KUTLU OLSUN!

Görevi başındaki tüm öğretmenlerimizin, atanmayı bekleyen öğretmen adaylarımızın ve yıllarını bizi eğitmeye vermiş tüm emekli öğretmenlerimizin öğretmenler günü kutlu olsun!

22 Kasım 2013 Cuma

GEÇMİŞTEN GELEN ADAM


Uzun zaman oldu yazmayalı...
Okul, sınavlar derken pek fırsat bulamadım...
 Fırsat bulmuşken yazayım dedim...
Neyse lafı daha da uzatmadan konuya geçiyorum. 


Söylemiştim ya size çok mutlu bir çocukluğum vardı benim...
Babamı kaybedişimle bir parçam söküldü içimden...
Mutluluk neydi?


Tabi bunca olayın içinde bir de aşk vardı... Tam yaşları dediğinizi duyar gibiyim... Hayatınızın bir anda değişmesi anlamsız bir mutluluk veriyor insana...
Peki böyle bir durumdayken ne kadar sağlıklı olurdu o aşk denen duygu?


Ben ki çevremde bulunan bütün insanları mutsuzluğumla çevrelemiş durumdayken, birinin çıkıp yüzümü güldürmesi gerçekten benim için bir umut ışığıydı...


 Her şey görmek istediğim gibiydi...
Fakat görmek istemediklerimin bir gün yüzüme tokat gibi çarpacağını biliyordum...
Sadece erteliyordum yaşanacakları, yaşayacaklarımı.... 


Ve tabi ki o ertelediğim gün geldiğinde bir parçam koptu içimden yine!!
Yolda bir insan gördüğünüzde ne kadar asık suratlı diyorsunuz ya;
kim bilir ne acılar yaşadı o insan diye düşünemiyoruz çoğu zaman...
Bende öyle bir insanım artık....


Mutsuzluğunu tek bir insana bağlayamazsın elbette...
Ama biliyorum ki benimki de tek bir insandan değil zaten yaşanan her kaybedilişin acısı bu yüzüme vuran...


Hayatıma giren çok sevdiğim insanlar gitmeye yemin etmiş gibi... Babam,arkadaşlarım,o,... böyle devam edip gidiyor...
Eskiden geleceğe dair olan umutlarım,hayallerim yok artık... Hayalleri yıkıldığında anlıyor insan... Hayal kurmamak gerektiğini...
Ve o çok sevdiğin insanlardan bile vazgeçebilmeyi..


Çünkü artık anlıyorsun bir kez hata yapanın bunu tekrar ve tekrar yapacağını....


Güzel günler yaşanacaksa da hayallerini kurmadan yaşamak dileğiyle...
Herkesin hayatında vardır geçmişten gelen adam..
Babanıza başlayan o hayranlık...
Ve onun yerine koymaya çalıştığınız adamla yıkılan hayallerinizi unutmayın...
 Aynı hatayı asla tekrarlamayın....


 Bırakın o hep geçmişte kalsın.......
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...