24 Mayıs 2013 Cuma

İYİLEŞMEK İSTER İNSAN TABİ KABULLENEBİLİRSEN...

Zaman geçtikçe daha da kontrolden çıktım....
Hiç bir şeyi görmez oldu gözüm bu arada insanlar hep beni suçluyorlardı...
Elimde olmadığını bilmeden...
Herkes bile bile bunu yaptığımı sanıyordu...
Aynada kendimin 2 katı halini gördüğümü düşündüğüm için devam ediyordum..


 Karakterimde de olan inatlık hastalığımla daha da ön plana çıkmıştı...
Şimdi düşünüyorum da yine olsa yine aynı şeyleri yapardım...
Sonuçta bu benim hayatım ve buna kimsenin karışmaya hakkı yok..
Ve hala affedemediğim o kadar çok insan var ki....



Benim iyiliğimi isterlerken daha kötü olmamın sebebiydi belki de...
Suçlayacak birini aramak değil bu şu an ne yaşıyorsam benim yüzümden bunun farkındayım...
 Zaten bir daha da eski neşeli halimi göremedim.
 Çünkü hastalığımla beraber beni mutlu eden bütün kavramları yitirdim...
Duygusuz , mutsuz ve devamlı huzursuz bir insan haline geldim...


Yıllar geçtikçe daha da kötüleştim ta ki 25 kilo olana kadar...
O dönemde zor anlar yaşadığım için zaten tartılmak aklıma bile gelmiyordu...
Ama psikoloğuma 1 ayda 1 kilo alacağıma söz verdiğim için
gitmeden birkaç gün önce tartıldığımda şok geçirmiştim.
 Çünkü en son tartıldığımda 32 kiloydum önce inanamadım birkaç kez daha tartıldım
ama değişen hiçbir şey değişmedi tabi..



İlk kez korkmuştum ama yine de kilo almak gibi bir niyetim yoktu...
 Psikoloğa gittiğimde artık hastaneye kaldırılmam gerektiğini söyledi...
 Ama ben kabul etmedim tabi ki..
Annemle konuştuğunda herşey kesinleşmişti...
Bilmiyorlardı ki Türkiye'de sadece anorexia hastalarının bulunduğu bir hastane yok  ve bana
 psikolojik yardıma ihtiyacı olan insanlarla aynı bölümde bakacaklarını...



Gideceğim zaman anneme sadece tek bir cümle söyledim
'' eğer beni hastaneye yatırırsan ömrüm boyunca seni affetmem ve ordan çıktığımda beni unut'' dedim...
 Pek umursamadı; çünkü sadece tek düşündüğü şey bir anne olarak benim iyileşmemdi...
Amcamlarla Adana'ya yatırmaya karar verdiler...
31 mayısta götüreceklerdi beni..
Ama bir şeyi unutuyorlardı ben iyileşmek istemiyordum ki....

10 Mayıs 2013 Cuma

YİNE MUTSUZ YİNE SESSİZ VE KİMSESİZİM BUGÜNLERDE....

Hayatıma anlam veren tüm olgularımı hastalığımla bir bir kaybetmeye başlamıştım...
Beni mutlu eden ne varsa anlamını yitirdi zamanla...
Hiç bir şeyden mutlu olmayan bir insan haline geldim...
Artık hastalık beni ele geçirmeyi başarmıştı...
 Beynimin içinde beni kontrol eden başka bir ben var gibiydi...


 Hayat benim için sadece kilo vermekten başka bir anlam taşımıyordu artık...
 Kilo verdikçe daha çok vermek istiyordum ve almaktan da bir o kadar korkuyordum...
Psikolog ve diyetisyen görüşmeleriminse hiç bir faydası olmuyordu;
çünkü hasta olduğuma inanmıyordum...


Başka anorexialı bir gencin haberlerini okuduğumda
 ''kilo almak istiyorum ama bana kilo almışsın dediklerinde mutsuz oluyorum ağlıyorum'' kelimeleri çok saçma gelmişti ve kendimi hasta olmadığıma ikna etmiştim....
 Benim o hale gelmemse 1 ayı geçmedi.
Ve bana ''bu kez iyi gördüm seni'' dediklerinde direk aklımda kilo mu aldım(?) gibi düşünceler oluşuyor
sinirden ağlamaya başlıyordum...
Yemek yemek benim için ölüm gibiydi ve herkesin bana devamlı yemek ye demesi....
Herkesten nefret eder olmuştum...


Beni sadece kilo aldırmaktan başka dertlerinin olmadığını düşünüyordum...
En çok da psikologla terapiler beni mahvediyordu...
Kimsenin beni anlamadığını düşünüyordum aylarca su içmediğim zamanlar oldu...
 Sebebiyse göbeğim çıkar düşüncesi yüzündendi....
Vücudumda su kalmayınca bayılmalarımda beraberinde geldi
 Genelde ablam görüyordu ve bana kızsa da beni kaldırıp yardımcı oluyordu...


En son bayılışımı annem gördüğündeyse beni hemen hastaneye götürdü  ve bana sara teşhisi konuldu...
 Fakat yanlış teşhisti su içmediğimde beyin sıvım azaldığı için bu tür baygınlıkların
normal olduğunu başka bir doktordan öğrendim...
Giderek kilo veriyordum ama bu beni tatmin etmiyordu...
Sanki hayat hep berbat bir yerden ibaretti benim için mutlu olmaksa bir o kadar anlamsız...
Bugünlerde de yine öyleyim sanki mutsuz, sessiz ve kimsesiz......

9 Mayıs 2013 Perşembe

HİÇ TANIMADIĞINA ANLATMAK İYİ GELİR BAZEN...

Daha 14 yaşındayken başlamıştı sorunlarım....
Belki de babamı kaybetmemle başlamıştı her şey...
Bunu anlamam çok zamanımı alıştı...
Ölümün ne demek olduğunu bilmeyen küçük bir çocuk...
 9 yaşında babamı kaybettiğimde bizi terk ettiğini düşünüp ona çok kızmıştım.
Belki de ondan nefret etmiştim...
Öldüğüne inanmamış hep gelecek diye beklemiştim
 Anlayamıyordum nasıl olur da bizi taparcasına seven babam bizi terk ederdi?


Bu sorular beni hep içten içe bitirdi...
 Zamanla acıların geçtiğini sanıyor insan daha büyüdüğünü bilmeden...
 Babamın acısının geçtiğini sandığım zamanlarda,
 ölümün ne demek olduğunu öğrendiğimde
ondan nefret ettiğim için hep kendime kızmaya başladım....
Hayatımı kendi ellerimle mahvedişimin farkında bile değildim.
 İçimde kendime duyduğum öfkeyle kendime zarar vereceğimi bilemezdim...


Her şey 14 yaşımda sadece bir diyet yapmaya karar vermekle başladı...
 Nerden bilebilirdim hayatımın geri kalanını bu şekilde etkileyeceğini...
Önce internetten saçma sapan diyet listeleriyle başladı her şey....
Herkes gibi pazartesi diyete başlayıp salı günü bitirenlerden olmadım olamadım...


ilk önce önemli bir sorun olmadığını düşünüyordum yavaş yavaş kilo vermeye de başlamıştım zaten...
Saçlarım dökülmeye başlamıştı saçlarım hayatımda en değer verdiğim olgularımdandır
her zaman her genç kız gibi...
 Annem bendeki değişimin farkına vardığında beni bir psikolağa götürme kararı aldı...
Gittiğimizde annem genel olarak bendeki takıntıları sorunlarımı anlatmıştı...
Unutmadığım doktorun o sorusu hastalığıma teşhis koymaya yetmişti..


Bana saçlarıma ne kadar değer verdiğimi sorduğunda hayatım kadar demiştim...
 Eğer zayıflamaya devam edersem saçlarımın
hepsinin döküleceğini söylediğindeyse " umrumda değil " dememle hastalığımın teşhisini koymuş ve
benimle olan görüşmesini bitirip anneme durumu anlatmıştı...
 Dış görünüşün bu kadar önemli olduğu bir toplumda gitgide çoğalan hastalık
 evet bana acil bir şekilde yardım almam gerektiği yoksa anorexia nevrosa'nın hayatımı etkileyeceğini söylemişti doktor...


Umursamadım çünkü tek derdim kilo vermekti.
 Haklılardı belki ama önemsemedim kabul etmedim o kadar da zayıf değildim...
Bilemezdim yavaş yavaş sinsice beni bitireceğini...
Anlattıkça rahatlıyor insan hiç tanımadığın birinin okuması belki de bu sayede birilerinin çocuğuna daha çok tedbir almasını bilmek güzel bir duygu...
 Aynı şeyleri kimsenin yaşamasını istemem çünkü...


Kendimi hazır hissettikçe yazıyorum...
Yazıyorum ki dış görünüş uğruna ölümle savaşmanın zorluğunu kimsenin yaşamasını istemiyorum...
Benden çocukluğumu alan bu hastalığın kimsenin hayatını mahvetmesini istemiyorum...


Dedim ya yazmak iyi geliyor bazen....

4 Mayıs 2013 Cumartesi

YENİ BİRGÜN YENİ BAŞLANGIÇLAR...

Güne pekte mutlu başladığım söylenemez aslında hikayemi belki de en başından yazmak bana daha iyi gelecek....

Daha 14 yaşımdayken başladı bütün sıkıntılarım hiç bişeyin farkında değildim.
Sadece herkes gibi diyet yapmaya karar vermiştim.... 

Bilemezdim ufacık bir diyet kararının hayatımın devamını bukadar etkileyeceğini...
 İlk önce herşey normalken bir yerden sonra kontrolümü kaybedip kendimi engelleyemediğim bir şekilde zayıflama arzusu beni gitgide beni bitirmeye başlayacağını bilemezdim... 

Herşeyden mutsuz olmak için bahaneler aramaktan çok yoruldum... 
En baştan anlatacağım ama şuan buna güç bulamıyorum kendimde...

3 Mayıs 2013 Cuma

BAŞLANGIÇLAR UMUT GETİRİR BAZEN

Hayatta çıkmazlar vardır...  
Umutsuz anlar.... 
Gücümüzün kalmadığı anlar vardır bazen bende o günlerdeyim... 
Dayanamadığım anlarda tek sığınağım olan kelimeleri yazmak kim bilir içimi rahatlatır umuduyla yazıyorum... 

Hayatıma dair herşey içinden çıkamadığım sıkıntılar belki de yazarak geçecek umuduyla paylaşmak istedim sadece..


  Evet bi gece yarısı verilen belkide hayatımı değiştirecek bir karar.....
 MUTLU OLMAK İÇİN HEP Bİ UMUT VARDIR BELKİ DE BİZ MUTSUZLUK İÇİN BAHANELER ARIYORUZ KİM BİLİR.....
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...